Son yüzyılda sayıları giderek artan çok taraflı ve/veya çok katmanlı hukuki ilişkilerin de etkisiyle ikiden fazla kişiyi ilgilendiren hukuki uyuşmazlıkların sayısında kayda değer artışların yaşandığı söylenebilir. Bu fiilî durumun sonuçlarından biri de tahkimde çok taraflı uyuşmazlıkların çözümüne yönelik hukuki araçların tanıtılması ve tatbik edilmesidir. Üçüncü kişilerin yargılamaya katılmasına ilişkin usûl hukuku araçları da bu bağlamda değerlendirilebilir. Zira çok taraflı ve/veya çok katmanlı hukuki ilişkilerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda üçüncü kişilerin hakemlerce verilecek karardan etkilenmesi söz konusu olabileceği gibi, bazen de tarafların üçüncü kişi yargılamaya katılmaksızın yargılamadan istediği sonucu elde etmesi mümkün olmayabilir. Ancak devlet yargısının muadil usûl araçlarına nazaran üçüncü kişilerin tahkim yargılamasına katılması farklı bir değerlendirme yapılmasını gerektirir: Tahkimin irade üzerine inşa edilen kurgusu nedeniyle, her ne kadar bir usul hukuku müessesi olarak nitelendirilebilse de, üçüncü kişilerin yargılamaya katılmasında maddi hukuk kuralları da önem arz eder. Bu doğrultuda çalışma, bir milli hukuku temel almaksızın, üçüncü kişinin yargılamaya katılmasının maddi hukuk çerçevesini tahkimin evrensel kurgusu bağlamında tanımlamayı hedefler. Çalışmada, öncelikle, yargılamaya katılma kavramının çerçevesi ortaya koyulur. Ardından yerel hukuk düzenlemelerinden, kurumsal tahkim kurallarından ve dolayısıyla bunların ayrıksı tercihlerinden bağımsız olarak tahkime katılmanın teorik temelleri üzerinde durulur. Bu kapsamda ilgililerin tahkim iradesi, bu bağlamdaki taleplere ilişkin olarak yapılacak değerlendirmede dikkate alınması gereken diğer etkenler, tahkim yargılamasına katılmaya uygulanacak hukuk ve müessese ile ilgili bazı sorunlu meseleler ele alınır. Çalışmanın son bölümünde ise tahkim yargılamasına katılmaya ilişkin örnek düzenlemelere yer verilir.
There has been a surge in legal disputes involving more than two parties due to the increasing number of multilateral and/or multilayered legal relations in the last century. One of the consequences of this de facto situation is the introduction and application of legal instruments for the settlement of multi-party disputes in arbitration. Procedural law instruments regarding the joining of third parties in the proceedings may also be referred in this context. In disputes arising out of multilateral and/or multilayered legal relations, third parties may be affected by the arbitral award, and sometimes it may not be possible to resolve the dispute to the complete satisfaction of the parties without the involvement of third parties. However, the joining of third parties in arbitration proceedings requires a distinct assessment compared to the equivalent procedural tools of the state judiciary: Due to the consent-based nature of arbitration, the joining of third parties is also subject to the rules of substantive law. Accordingly, the study aims to establish the substantive legal framework of third-party participation in the context of the universal construct of arbitration without taking a national law as a basis. Firstly, the study attempts to define the conceptual framework and then explores the theoretical foundations of the concept notwithstanding national laws and institutional arbitration rules and therefore the peculiarities thereof. In this context, consent of the parties involved, other factors to be considered in the assessment of such requests, the applicable law, and some contentious issues are discussed. The last part of the study includes representative provisions regarding third-party participation in arbitral proceedings.