Denetçilik kurumu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile organ statüsünden çıkarılarak bağımsız bir kuruma dönüştürülmüştür. Denetçi, şirket genel kurulu tarafından seçilmekte ve denetçi ile şirket arasında “denetim sözleşmesi” imzalanmaktadır. Denetçinin “bağımsızlığı” kanunla güvence altına alınmıştır. TTK m. 399/2'de “denetim görevinin sadece dördüncü fıkrada öngörüldüğü şekilde ve başka bir denetçi atanmışsa geri alınabileceği”ne ilişkin düzenleme yer almaktadır. Buna karşılık eski düzenlemede yer alan ve genel kurula denetçinin görevden alınması hak ve yetkisini sağlayan hüküm 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 408/2-c hükmü ile muhafaza edilmiştir. İki düzenleme arasındaki çelişki öğretide tartışmaya yol açmıştır. Bazı yazarlar her iki düzenlemeyi de desteklerken büyük bir bölümü, genel kurulu denetçiyi görevden alma hak ve yetkisinin m. 399/2-c hükmü ile ortadan kalktığını savunmaktadır. Anonim şirkette “görevden alınma” kurumu, organ ilişkisinin devam ettiği yönetim kurulu üyeleri için söz konusu olabilir. Ancak, denetçilik kurumu, yeni yasal düzenleme ve ikincil düzenlemeler ile sözleşmeye dayalı bir ilişkidir. Bu durumda “görevden alma”dan değil, ya m. 399/2’de öngörüldüğü gibi mahkeme tarafından denetim görevinin geri alınması ya da koşulları oluştuğunda “sözleşmenin feshi”nden söz edilebilir.
The audit institution has been converted into an independent identity from its previous organ status with the introduction of the new Turkish Commercial Code (TCC). Auditor is elected by the general board and an “audit contract” is signed between the auditor and the company. The “independent identity” of the auditor is secured by Law. In article 399/2 of the new TCC it is stated that “the auditor may solely be dismissed by the court decision as prescribed by the paragraph four and provided that another auditor is appointed”. However, the provision in the previous Code which entitles the general board to dismiss the auditor is retained by the article 408/2-c. The contradiction between the two provisions has raised a dispute among the authors in doctrine. While some authors advocate both provisions, the majority assert that the right and power of the general board to dismiss the auditor is abrogated through the article 399/2. In the joint stock companies, the dismissal of the directors by general board is admitted since the organ relationship between the parties is preserved. But the audit institution is based on a contractual relationship through the primary and secondary regulations. In this case, it is deemed appropriate to mention about the dismissal of the directors by a court decision set forth by the provisions of article 399/2 or the termination of the contract but not the dismissal by a general board resolution.